(bu yazıyı yazmamla blog'a koymam arasında geçen sürede Sawant yarışı kazandı - yeyy. ama ben yazıda değişiklik yapmaya üşeniyorum)
Yabancı ülkelerde
eğitim gören öğrencilerin, hele ki kendi ülkelerinin siyasi gündemine
fazlasıyla angaje olanlarının, yaşadıkları ülkenin siyasetine adapte olmaları
pek kolay olmuyor. Sözkonusu bir de yerel siyaset, hatta ‘Şehir Konseyi’nin tek
bir koltuğu için yapılan bir seçimse, Erdoğan’la, “kızlı-erkekli”
tartışmasıyla, Dimitrili – Yorgolu isim alternatifleriyle dolu olan kişisel
gündemin gözünden kaçması pek muhtemel. Doğrusu benim için de ABD’nin
Washington eyaletinde Kasım ayının başında yapılan seçimler biraz bu
nitelikteydi. Bir grup halinde yapılan seçimlerdeki belediye başkanlığı
yarışından – ve neticesinde toplumcu politikalarıyla bilinen başkanımızın, daha
şirket yanlısı bir tutum sözveren eşcinsel adaya yenildiğinden - ; Washington seçmeninin GDO’lu ürünlerin
etiketlenmesi tasarısını reddettiğinden ve son olarak, Sea-Tac Havaalanı’nda minimum 15
dolar ücret tasarısının geçtiğinden haberdardım. Ancak aynı seçimler dahilinde,
Seattle City Council için yapılmakta olan seçimden ve ümit verici bir adaydan
habersizdim.