18 Ocak 2010

ben de hatırlıyorum...

oysa hatırlamamak lazım bazı zamanlar. bir sürü zamanlar. bir sürü zamanları hatırlamamak lazım.

bir yerden sonra hatıralardan başka hiçbir şey olmamak, hatırladıkların dışında hiçbir şeye dokunamamak, hatırladıklarının dokunma mesafenden çoktan çıkmış olması, tüm bunlarla uğraşmaktansa, unutmak lazım. ama işte unutamamak, bir sürü şeyi, bir yandan müzik, bir yandan saatler, dünya kadar binlerce şey. unuttuklarının hatırlatılması, unutmadıklarının her yerden karşına çıkması, teğet geçenler, uğrayıp kaçanlar, reklamlarda görünenler, ismini benzetenler, cismini benzetenler, hastalığının hissettirdikleri, ateşle uyurken gördüğün rüya, görmek isteyip göremediğin rüya.

klişeler denizinde boğulmaktan, istediğimi anlatamamaktan, haykıramamaktan, haykırmanın bi anlamının kalmamış olmasından, hepsinden...

tom waits bir gün konsere gelirse, fazladan bir biletim olacak, isteyene. unutulmayanlardan, unutmayı becerenlere.



Hiç yorum yok: