yirmi dört
Roman bitmişti, çünkü Ramon onu ve dünyasını yaratan ilk hatayı düzeltmiş, varolmamayı seçmişti. Önce küçük vücudundaki tüm kan çekilmeye başladı. İçinin boşaldığını, bir yokluğu doldurmak üzere kaybolduğunu hissetti Ramon. Derisi, eti, kemikleri; sonra Atölye, küçük adamlar, Turkut, değirmenler, keçi; hepsiyle birlikte bir yokluğa sürükleniyordu. Goyun’u gördü, öyle sandı ya da, düzeltemediği tek şey onun için yolu açıyordu sanki. Sonsuz bir kelime denizinin içine girdi, oradan çıkamayacağını biliyordu, çünkü her şey orada başlar, orada biterdi. Her şeyi yaratan kelimeler birbirlerine karışır, yeni cümleler kurar, yeni hayatlar verirken; bazı cümlelerin dağılması, bir şeylerin bitmesi gerekiyordu. Yazar kağıt tomarını önüne çekti. Ramon’un bıraktığı kalemi aldı, en arkadaki sayfayı açtı, kelimelerin bittiği yere, “bitirmek için bile, kelimelere ihtiyaç var: SON” yazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder