15 Aralık 2007

yabancılaşmanın garip hazzı üzerine


yabancılaşmanın garip hazzı üzerine

yabancılaşmanın
garip
hazzı
üzerine

yabancılaşmanın
garip hazzı
üzerine

yabancı
laşman
ıngarip
hazzı
üzer
ine

5 yorum:

yiğitcan dedi ki...

yabancılaşmanın hazzı falan olmaz.

yabancılaşmanın
hazzı
falan
olmaz.

yabancılaşmanın
hazzı falan
olmaz.

yabancı
laşman
ınhazzı
falan
olm
az.

b
e
n
c
e

h
a
z

d
e
d
i
ğ
i
n

ü
s
t
ü
n
l
ü
ğ
ü
n

ver
diği

ta
tm
in
de
n

g
e
l
i
r
.

eylul dedi ki...

Bazen de kaçınılmazdır sanki yabancılaşma, arada bir kendime yabancılaşmasam çıldırırdım, ya da topluma yabancılaşmasam, yada yaptıklarıma, etrafıma... Haz mı bilmem ama kaçınılmazlığı vuruyor arada bir.

Gerçekten iki nehir neden kıydı kendine? BiR DE O VAR. bana ikinehir kurdurmuştu blogu, şimdi kendi gitti, bana da hüzün çöktü.Hadi bakalım...

Şu an televizyonlara yabancılaştım mesela, her yerde tarihi başarı olarak gösterilenler, birilerinin ölümü, bir yerlerin topluca patlatılması. Niye tarihi olduğunu anlasam da niye başarı olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum. Ne dediklerini duyduğumda yabancılaşıyorum önce duruma, sonra kendime. Neyse boşver canım sıkılıyor çok.

efrasiyab dedi ki...

craig goldwyn diyor ki,

"do you ever get the feeling
that the story's too damn real
and in the present tense?
or that everybody's on the stage
and it seems like you're the only person
sitting in the audience?"

bencede,
yabancılaşmanın hazzı falan olmaz...

Adsız dedi ki...

1 gün yabancı-
laştım kendim-
e.
tut-
tum bi-
r tutam sa-
ç kestim başımdan.
k-
endimi bulmadım, el-
bet.
ama haz-
dı iş-
te o a-
n duyduğum..
hepsini kır-
pınca, sarı ip-
ek saç-
larımın artıkları ç-
im adama benzetti ben-
i, şu işportada satıl-
an..
piş-
man degil-
im, aynalarda-
n kaçıyor-
um, sadec-
e.

Beruke dedi ki...

hazzı demiyor, garip hazzı diyor.