bir şeyler oldu. ve bir şeyler olacak. kelimeler dolandı, cümleler tıkandı, anlamlar kayboldu yine. ama bu sefer, çok anlamsız oldu. olmamalıydı.
dibe çökmüş hayatlar. kırmızısı renksizliğe karışan vücutlar. gözümü kapatsam, birkaç saniye dursam öylecenek, sonra yeniden açsam, olur mu? düzelir mi? neden her şeyi biliyorsun sanki? düşünmek için kalamaz mıydın biraz daha?
şövalye bugün üzgün...
this is a film about a man and a fish this is a film about dramatic relationship between a man and a fish the man stands between life and death the man thinks the horse thinks the sheep thinks the cow thinks the dog thinks the fish doesn't think the fish is mute expressionless the fish doesn't think, because the fish knows everything. the fish knows everything...
11 yorum:
....kehanets....
the men -our şövalye- will be oke I hope,
yok yok I'm sure...
üç vakte kadar you will be oke...
..............
let 'everythnig' go sonra tutun birine(birisi ile alakası yok) çıkarır elbet seni dipten baliiiiikk küçük kırmızı baaaliiiikkk....
...............
PS: sabah sabah ne demeye baktım bilmiyorum, yazdığını bile bilmiyordum öncekileri aksine... then you will be oke for sure... :)
"if you wanna know someone you should know his dreams"
"...herşeyi bilenler yüzüme bakıp eksiğimi bulsun...
ben o sokak kedisinin peşine düştüm aşk yüzünden, hep aşk yüzünden..."
şarkı biter traş biter aşk biter acı kalır
vesselam...
Mıyy bizdik, bizimdi,ikimizindi..Mıyı özlüorum..çok üzgünüm..
gazoz'a katılıyorum (kopyacı ben)
Katılıyorum da..bir şey var;bu biri/birisi konusu gayet açıktı..ne ben üstüme alınmıştım,ne de okuyanlar benim üstüme atmıştır.
e tabii,benim üsstün yanlış anlama yeteneğime güveniyo(ki haklı olur,ne diyim)sanırım.Ama yok diil,bu defa diil.
o vakit benim,naçizane,tutunmak için tavsiyem;en yakınındaki.yani gözünü kapat ve aklına ilk olarak gelip de,sıkıntını paylaşmak üzere düşündüğünde içini ısıtan ilk kişi.ki muhtemelen de odur zaten,buna en çok hazır olan.
e yani bak,seninle tanışmamış birisi bile üzülüyo,üzülmene.bi de tanıyıp da sevenleri bi düşün,bi düşün,bi düşün.....
Sen onları düşün de,
bende ise şunlardan var,seninle paylaşabilirim(bugünlük:P),al işte;
olumlu söz...
güzel söz...
Hepsi senin olsun.
bi de,
Astor piazzolla-Gidon Kremer senin için çalıyor;
"Oblivion"
(ben istedim,kendine getirsin diye)
İyi geceler şövalyemiz..:)
(alttaki resmi sen mi yaptın?:)
mutluluğun resmine benziyo)
"birisi/biri" konusunu senin için açıklığa kavuşturmadım "birisi"...
mehmet kentel içindi :)
sen anladın umarım üzgün düd!...
ha birisi bi de bence o mutsuzluğun resmi gibi daha çok sanki, heralde, galiba, kesin..
off yaa!yine mii?
yine mi şaşkınım..
yine mi çiçek..
ya ben şey sandım,şaşkınım diye tedbir aldın sandım ve bu defa uyanıklık yaptım aklımca..:)
şimdi ben,yerin dibinde bir yere yerleşiyorum,
bulunduğum yerde internet bağlantısı olmayabilir..
ooff of!
resme gelince;
e o balık bariz sırıtıyoo,ne biliyim...
böle bi sevinmiş gibi,böle bi içi umutla dolmuş gibi...
yoksa o bi balık diil mi bile?
evet,bir cumartesi gecesi eğlencesinin daha sonuna geldik,hacivat ile karagöz olarak:)
tabii şövalyenin suçu ne bu durumda bilmiyorum,
bu yorum sayfasının suçu nee..
şimdi ben aslında uzun uzun da anlatırım ama bu insan kişisinin blogunu işgal edip kendimizi attırmayalım :)
güzel şarkı, kur masayı hadi birisi :)
şimdi birimiz hacivat birimiz karagöz mü oluverdik bu durumda?
tanımadığım birisiyle:)(evet bu sensin) ikili oldum o zaman ben... çok heyecanlı =)
=)
attırıcaz kendimizi,valla attırıcaz..
gel sen boşver masayı,sütümüzü içip uyuyalım uslu uslu:)
mekan sahibi üzgün zaten,
ben korkmaya başladım,
kötü kötü bakıyo gibi geliyo:)
"the fish doesn't think, because the fish knows everything. the fish knows everything..."
hatırladım ki ben, hemen sonra,
burda okumuştum daha önce.
bu blog'u seviyorum zaten. çok seviyorum.
Yorum Gönder