23 Ağustos 2010

oyungezeri özlemek.

bilmiyorum, belki de yazmak için bilgisayarın karşısına geçtiğim yazıyı yazmalıydım gerçekten, başlamakta olduğum şu satırlar yerine... not defterimdeki başka sayfalara takılmamalıydı gözüm, "ramon'u çizse ne güzel olur" dediğim kişinin deviantart'ını not etmişim, ne yapayım, ona bakarken bir kez daha ramon'u okumamalıydım...

eskiden bilgisayar başına geçip browser'a tıkladığımda, gmail'i ve oyungezer mail'ini, sıraları değişerek açardım. ilk iki tab'e yerleşirlerdi ve bilgisayar açık kaldığı sürece onlar da orada dururlardı. oyungezer'den ayrıldığımda gmail'in yanı hep eksik geldi bana, garipsedim.

az önce oxford mail'ini yerleştirdim oraya. tab'lerin varoşunda duruyordu, merkeze aldım, oyungezer'in eski yerine, gmail'in bitişiğine. yine garipsedim.

oyungezer'i özlüyorum.

bir arkadaşım başka bir arkadaşıma "public ortamda ilan etmekten utanmayacak kadar çok özledim, yeter" demiş.

ilan etmekten utanmayacak kadar çok özlemek. evet.

6 Ağustos 2010

evet seni biraz aldatıyorum.

ama seni hâlâ çok seviyorum. senden vazgeçmiyorum. bilmiyorum, başka ihtiyaçlar, anlarsın ya.

http://otomortografi.tumblr.com

bir hikâye, parçalanarak çoğalan, çoğalırken azalan, aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağı okunabilen.