17 Ağustos 2008

köye dönüş

ilk kez köye gitmek, köye dönmek sayılabilir mi?

"köy"deyim. yolların başladığı yere döndüm. yolların en karıştığı anda, burada olmak gerekirdi zaten bir roman estetiği yakalamaksa hayattaki amaç.

oysa yolların başladığı yerde hayat yok. yolların başladığı yerde su bitmiş. yolların başladığı yeri kara kara sinekler sarmış, suya değil ama insanın pisliğine geliyorlar.

ben yolların başladığı yerdeyim ama,
hiçbir şey yerli yerinde değil. hiç değil.

how many times have i been here
how many times was i lost
and how many times i'd be lost in the sea

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Görüşmek üzere Mehmet...

Mert İ. ERTEN dedi ki...

Sana buradan bir kuple Oğuz Aral yolluyorum. Ufak bir kuple'de Morpheus'tan. Haydi bakalım hayırlısı. İyi tatiller genç adam...

Adsız dedi ki...

bunu yazmistim yazini okumadan:

"umutla umutsuzluk arasindaki bi sarkacin tam ortasindayim...
once ölüyorum sandim ama durum sandigimdan kotu: yasiyorum"

her sey yerli yerine oturdugu gun, bu senin umrunda olmayacak...
sarkac coktan durmus olacak...

goksin dedi ki...

nedense bu ...'li cümleler çok tanidik geldi.
bkz. poe, "the pit and the pendulum".

homesick alien dedi ki...

hayat nerede? dünyanın ucunda olduğunu söylemişti biri. yaşamadan, tatmadan, yollarını bilmeden dünyanın ucuna gider mi insan, yaşamak için yapar mı bunu.. inanmamıştım zaten. hayat tam ayağının altında. üstüne bastığın, tepindiğin, dans ettiğin, kustuğun, sevdiğin yerde. yolların başladığı değil, galiba durakların kesiştiği yerde hayat.