4 Ocak 2008

bir sene önce, bir kış gecesi

27 ocak 2007 gecesinde yazmışım aşağıdakileri. ne çok şey oldu o zamandan beri, kendi hayatım için bile, ne büyük kırılmaydı o günler... naif geliyor şimdi okuyunca, çok daha karamsar bir ses tonu inşa ettim sanki bir senede. kendime çok daha yakıştırıyorum sanki bırakmayı. "insanlar" yerine "ülke"yi kullanan rakel dink'e ek yapmamışım o zaman, şimdi yapma ihtiyacı duyuyorum...

19 ocak'a az kaldı, bir hatırlatma olsun bana. belki burayı okuyan birkaç kişiye de... isimsiz'ler de davetli...

cenazede toplanan 100 bin kişi, benim içimde hrant’la beraber ölenleri yeniden hayata döndürecek mi? hrant dink bu ülkenin karanlığa karşı haykırdığı en büyük çığlığın sembolü olarak kalabilecek mi? şimdiden başlayan milliyetçi tepkiler, “hepimiz hrant’ız, hepimiz ermeni’yiz”i çok daha güçlü biçimde bastıracak bir geri tepmeye dönüşecek mi? bilmiyorum. kafam çok karışık. inanmaya çalışıyorum. ümidimi kaybetmemeye, mücadeleyi bırakmamaya çalışıyorum. mücadeleyi bırakırsam, hem hrant’a, hem ailesine, hem agos’a, hem de kendime, içimdeki hrant dink’e, içimdeki ermeni’ye ihanet edeceğimi hissediyorum. eşi rakel’in inanılmaz bir güçle söylediği gibi, o eşini bıraktı, çocuklarını bıraktı, torunlarını bıraktı, dostlarını, sevdiklerini bıraktı, ama ülkesini bırakmadı. ülkesini bıraksa diğer hiçbirini bırakmak zorunda kalmayacağını bile bile. şimdi bize bırakmak yakışır mı, tüm bunları bile bile?



41 yorum:

Adsız dedi ki...

"içimdeki ermeni'ye..."

içimi ısıttın.

sevgiler.

efrasiyab dedi ki...

Okumayan insan sevemez. Kitapları olmayanın vehimleri vardır ve bu vehimler için insan öldürür. Gözlerini pörtletmiş ağzından salyalar saçarak bakıyor. Kime? Ötekine! Ötekine, yani bize, hepimize. Hepimiz Hrant değimliyiz.
Faşist sevemez. Faşistlerin kitapları yoktur, vehimleri vardır.
Vehim, yani yalan…
Yaz şövalye, bu yazıyı her ocakta tekrar yaz. Yaz ki unutmayalım.

eylul dedi ki...

yaz ki unutmayalım ve devam edelim içimizi karartsak da devam edelim. öyle ilginç ki alıştığı, sevdiği yerleri, insanları bırakamaması, o kadar "insan" davranması herkese karşı, bir kere karşılaşsa bile unutmaması, tebessüm etmesi ve bırakamaması, daha doğrusu bırakmaması... ama en inanılmazı ölmüş olması...(katledilmiş olması demeyi yediremedim niyeyse, utandım)

Hatırlat mehmet!hatırlat ki bırakmayalım yatağa başımızı koyduğumuzda hala rahatsız olalım birşeyler yapmadığımız, elimizden gelenin en iyisini yapmadığımız için...

Sağolasın!

Adsız dedi ki...

sabah sabah, hatta final dönemi uyku düzenime göre "sabahın köründe" kendimi ifade edebilir miyim bilmiyorum ama,

içinde bir ermeninin varlığını hissetmeyenlerin de en az bu varlığı hissedenler kadar üzülebilmesini, içlerindeki "türkün" bu mücadelede bir ermeni için yer alabilmesini istiyorum..

bunun "AB yolunda...imaj" vs gibi kaygılardan kaynaklı olmamasını, sadece kaybedilen için ağlanmasını istiyorum..

...

olma mı ki? illa içlerinde bir ermeni hissedebilirlerse mi olcak ki? illa bir ortaklığa mı ihtiyaç duyucaz ki?...

bilemedim ki şimdi ben...

daha aklımda bissürü şey var ama yukardakiler anlaşılacak mı ondan bile emin değilim.. =)
o yüsden
"sus gazoz sus gazoz sustum.."

Adsız dedi ki...

Aynı geminin insanlarıyız;Batarsa birlikte boğuluruz.Selamete erişirse birlikte erişiriz.
Hepimiz tek vücut,tek yürek olmaya mecburuz ..

homesick alien dedi ki...

zamanla gözlerimiz karanlığa alışır gibi olsa da, ışığı özlüyoruz. çok özlüyoruz.

her şeye alışmak ne büyük bir zaaf insanlık için.

Adsız dedi ki...

olacak.

Adsız dedi ki...

sana diyorum, "umut" hırsızı/alıntıcısı...

inesis. dedi ki...

olacak mı?
bilmem... ben buralara döneceğim... güzel ve dolu döneceğim. birkaç gün sonra, umarım.

Adsız dedi ki...

o yüzden "hırsız" dedim,
o yüzden "olacak" demek istedim.
"?" , işte bundan haberim var çünkü...

bi de şey;
(zaten)buraları "güzel ve dolu" bırakmış olduğunu hatırlatmama gerek yok di mi?

Adsız dedi ki...

bakma, ben de hırsızım aslında...
ama, öyle diyelim öyle olsun istiyorum,
bari söyleyeyim istiyorum,
hiç olmazsa söyleyeyim...

fena bi teklif değil sanırım?

inesis. dedi ki...

hiç değil hem de...

Adsız dedi ki...

bitirsin işlerini de dönsün artık sürprizleriyle mehmet kentel...
o zaman da gazoz online olmicak ama bulur bi yolunu takip eder artık burayı elinden geldiğince

Adsız dedi ki...

yalnızca 1 gün kaldı...
ama artık terbiyemi bozucam, çok sıkıldım :((

Adsız dedi ki...

gazoz? hayırdır?

sıkıntını benle paylaşabilirsin, gerçekten, seni anlarım...

hadi arkasından iş çevirelim,
hehe.. geldiğinde sürpriz(!) olsun.

Adsız dedi ki...

ayy...ben artık yorum yazmaycaktım m.k., dün gece uyumadan önce kendime söz vermiştim
(blog okuyucularının tümüne layık bi yorumcu olmadığımdan dolayı...)
ama gazoz'un kışkırtıcı yorumunu görünce unutuvermişim...

gazoz, özür, davetimi geri almak zorundayım...

bundan sonra en fazla, yüksek seviyeli ve konuyla ilgili yorumlarla karşınızda olacağım.
ama eğer, m.k. çok ısrar ederse, ikna ederse..belki bu çizgide devam edebilirim, bilemiyorum, kesin diil...

tekrar gazoz, seni tanımak güzeldi, beni unutmayasın...

Adsız dedi ki...

http://www.ntvmsnbc.com/modules/habervideo/video.asp?CatID=0&VideoSearch=dink&NewsType=#

istenmediğimi anladım...sadece bunu bırakıp kaçıyorum...

saygılar.

Adsız dedi ki...

edit:

http://www.ntvmsnbc.com/modules/habervideo/video.asp?CatID=0&VideoSearch=dink&NewsType=

Adsız dedi ki...

pardon, aynı adresi yollamışım edit diye.

siz bulursunuz işte,
hrant dink'in henri nannen ödülünü alırken yaptığı konuşma.
çok tatlı da, onun için şey ettim,
sizi de çok şey yaptım ama...
neyse, hoşçakalın.

Adsız dedi ki...

biz de unutursak, sadece evinin bas kosesinde fotografina bakanlar hatirlayacak. o yuzden "unutmak" deyince bile icim kavruluyor...hic bir sey de yapmayacaksak "dukkani kapatip gidelim o zaman"
...

blogunu okumaya yeni basladim, daha dogrusu blog diye bisey varmis yeni ogrendim,ilk talihli de sensin diyelim :) annektodyeni sakin sakin kaldirma, tekrar tekrar okuyacagim cunku. zaten farkettim ki caliskan o hikayeyi derste anlattiginda hic bir sey anlamamisim.aklimdan suphe duymaya basladim...

neyse, devam devam...

Adsız dedi ki...

birisi ben çok fena boğuşmaktaydım, bir de şu linki insanlara göndermeye çalışmakla meşguldüm... çok meşguldüm :))

şimdi ben de mi konu dışı bişiler yazmamalıyım...yetkililere sesleniyorum: uyarımı bekliyorum :)
bi dakka uyarı alınıcaksa :) uygun değil," =( "

birisini sevmeyen ölsün istemeyen ya istesin ya terketsin...

bengi sana dicek bi lafım yok! =)

Adsız dedi ki...

gazoooooooz!!!
seni çok seviyorum beeen!!!

ya ya anlatamam şimdi de,
bende mail adresin olsa, yemin ediyorum, şu an yazdığım şeyi sana yollardım. delirdim ben çünkü, geçti şimdi.

(yetkili, bu yorum sayılmasın lütfen)

inesis. dedi ki...

bengicim, hoşgeldin. seni burada görmek çok güzel...

birisi, ah birisi, ah birisi... sana ben hiçbişey demiyorum. dediğim tek bir şey var: devam et... lütfen...

ve gazoz... sen de köpürdemeye devam et işte ne diyim, siz kendi halinizde sevişiyosunuz zaten bana ihtiyacınız yok pek...

Adsız dedi ki...

tamam ya, ben ikna oldum şahsen, fazla kasmaya gerek yok. di mi gazoz, sen ne dersin?

ve evet, gasosu seviyorum.

ya bi de gazoz, linkin tamamını izledin di mi, ödülünü almak için gelmesi çok tatlı di mi? ah ya..off ya..
nur içinde yatsın!

inesis. dedi ki...

beni sevmiyosun yani artık?

Adsız dedi ki...

hiiiiiiiiii!!!!!!!
hiç duymadım ben bunu, unutabilirim gerçekten bu okuduğumu, bunu yapabilirim eğer istersen.
o sonuç nasıl çıktı ki hem?
seninle zerre kadar alakası olmadığını biliyorsun o yazdıklarımın ama herkes de bilsin böylece.

Adsız dedi ki...

ya bi de bengi, hoşgeldin de, benim abimin adı da bengi, o yüzden yorumunu görünce bi an "noluyo" dedim, "abim nerden bilcek burayı" bi de yorum yazcak, 1-2 saniyede hepsi geçti kafamdan, öle işte, tuhaf bi şok yaşattın bana, malum, adınıza sık rastlanmıyo, yani ahmet olsa abimin adı, sonra ahmet diye biri yorum yazsa hiç şaapmam da, neyse işte...

(ayy pek dolmuşum ben, korktum kendimden, yani korkun benden:))

Adsız dedi ki...

ah birisi ah birisi...
bu bengi kız bi bengi ama olsun :)
ben de seviyorum seni...
şimdi o videoyu izlerkenki tepkilerimi anlatsam tıpkısının aynısıdır sanırsam galiba eminim :)

ayrıca yetkili ver şu birisine mail adresimi de bitsin artık bu ızdırabımız... :)

ayrıca üstüme iyilik sağlık cancan şeker gibi insanım neden köpüreyim?

Adsız dedi ki...

hahah!=) bence bana adresi vermeden önce, sana brifing versin, üç nokta.

bi de şey, köpürüyosun demedi, köpürdüyosun dedi.

inesis. dedi ki...

ben kimseye bir şey vermem, gizliliğinizi koruyorum. amerikan copyright yasaları tarafından kutsanmış durumdasınız.

Adsız dedi ki...

ben neden yaptığını biliyorum...
seni terketmemizden korkuyosun!
puahaha..

ayy.. ben de gizemimi sevdim birden:P

Adsız dedi ki...

ama gazoz, şey diil valla,
yani hatırlarsınız, ben yetkiliye demiştim gazoza deşifre edebilirsin beni şeklinde bi şeyler, o diil yani;)
ve bayılıyorum senle konuşmaya tabii ki...

Adsız dedi ki...

ilk yorumumundan sonra gecen zaman icinde karar degistirdim; cok umutluymusum...daha karsimdakinin kafasindaki kemiklesmislikleri cozduremiyorum kaldi dunya ...off of mutsuzum ben, madem herkes burada paylasiyor ben de paylasmak istedim musaadenizle...

Adsız dedi ki...

ayy...ben bile yanlış anladım şimdi dediklerimi...kötü bi şey demeye çalışmıyorum, ama ben ne diyorum?

ben bu gecelik susıyım en iyisi...

(valla, telefonumu bile verirdim sana yani, o diil, başka, off burayı umuma kapatamaz mıyız arada bir? derdimi anlatamıyorum şurda)

Adsız dedi ki...

pardon, bengi araya girdi, ben gazoz'a devam ediyodum:)

Adsız dedi ki...

=)
tamam sakin olalım lütfen...
heralde durumunu anlamasak mehmet kentele direk olarak başvurur "versene mail adresini" derdik di mi?
paniğe lüzum yok, kötü bişi yok
=)

Adsız dedi ki...

durumum derken?
neyse neyse, her şey yolundaysa içim rahatladı, seni şüphe duymadan seviyorum yani bunu bil de, yok senden gizlemek istediğim adres madres;)

Adsız dedi ki...

şövalye'ye özel mesaj: az önce yaptığım şeyi yapmak için iki gündür(yasaklıydım ya) sabrediyorum :)

Adsız dedi ki...

bomba olma durumun :)
bu durumun şu durumun her zmaanki durumların :))
yeni bişi yok..
finallerin bitişi ve dönüşümüz

Adsız dedi ki...

tekrar okudum da bi, ne yapmışız diye...

şövalye, "bana ihtiyacınız yok pek..." de ne demek? kabul etmiyorum!
gazoz da bana katılacaktır,
eğer ben senin şefkatini hissetmezsem orda bi yerde,
ve sen bunu göstermezsen arada bir,
ben ben olamam ki...devam edemem ki...
unutma: "birisi'ni sen y......." (unuttun mu? ben unutmadım.)

Adsız dedi ki...

'Kardeş Türküler-Doğu'yu seviyorum. afferin onlara...



(kendi blog'um olsa, bu kadar çok şey yazmazdım heralde ya..oy! ne gelse başıma, burayla ilgili bir çağrışım yapıyo...
(duruma itirazı olan varsa, ya hemen söylesin ya da sonsuza kadar sussun))