(agos, derkenar, onaltı mart ikibinoniki)
“…nakledilen ahalinin alâka-ı mülkiyet ve tasarrufu kalmamasını temîn…”*
Baştan
söyleyeyim, bu bir komplo teorisi yazısı değil. Bu konuyla ilgili benzerlerini
okuduğunuz varsayımlar, “böyleyken böyle olmuş”lar, “bak bak kesin şöyle”ler bu
yazıda yer almayacak. Ama bu bir komplo yazısı, orası doğrudur. Bu topraklarda
yaşanmış en büyük komplonun cüzdanlarımızdaki izini anlatıyor.
Türk Lirası’nın
yeni simgesi tanıtıldı, malumunuz. Hepsi birbirinden farklı, birbirinden
yaratıcı seçenekler arasından bir tanesi ipi göğüsledi, yakında cüzdanlarımıza
da girecek. Çok yorum yapıldı, aslında Başbakan’ı simgelediği, Illuminati’nin
yine bir oyun peşinde olduğu bile dillendirildi. En fenası, ve aslında gerçeğe
tek parmak basanı, en sonda geldi: TL'nin yeni simgesi, Ermenistan para birimi Tram’ın
neredeyse kusursuz bir ters simetriğiydi. Bu, elbette, bir tesadüftü.
Tesadüfler ise, bastırılmış toplumsal hafızalarında ne acıları saklayan
topraklarda, çok şey anlatıyordu.
Türkiye’nin
modernleşme hikâyesi, milyonlarca insanı öldürmüş, yerinden yurdundan etmiş
olmasının yanı sıra, mülkiyetin de el değiştirmesinin hikâyesi. Osmanlı’nın
Türk ve Müslüman olmayan tebaasının mallarına el koyulması, Ermeni Soykırımı ve
öteki etnik unsurlara karşı işlenen diğer suçların bir sonucu değildi sadece,
aynı zamanda bu suçların arkasındaki önemli bir motivasyondu. Önce son
yıllarını yaşayan Osmanlı, sonrasında da Cumhuriyet, ama herhalükarda Türk ve
Müslüman devlet, o malları kendi himayesine aldı, envanterini çıkarttı, değer
biçti, kendi elinde tuttu ya da Türk ve Müslümanlara, yani ‘asil unsur’a dağıttı – aslan payını İttihatçı
ve Kemalistler’in krem tabakasına ayırarak. Ülkeyi kurtaracak orta sınıflar, ‘milli burjuvazi’, işte bu yolla
yaratıldı. Lise kitaplarında okutulan İktisat Kongreleri, Devletçi ya da Pazar
ekonomisi arasındaki seçimler, tartışmalar, üzerine konuşulacak bir ekonomik
varlık olmasaydı hiçbir şey ifade etmeyecekti, bunu da Gayrimüslimlerin
malvarlığı sağladı. Mustafa Kemal’in bu meseleleri kurmaylarıyla tartıştığı
‘sofra’nın bulunduğu Çankaya Köşkü bile, neticede, el koyulan bir Ermeni
malıydı.
Bu haliyle,
Modern Türkiye’nin ekonomisi, bir ‘ters yüz’ ekonomi. Konuşulması yasak bir
kurucu günahın üzerine kurulmuş bu ülke ve ekonomisi, kimilerine göre
bugünlerde en kudretli dönemini yaşıyor, tüm dünya onu izliyor – yeni bir
gayrimenkul reklamı, mesela, Obama’nın ağzından Türkiye’nin ne de “en bi’
lider, en bi’ mühim” olduğunu anlatıyor. Bu ters yüz ekonomi şimdi yeni para
birimine geçiyor, 6 sıfırı atılmış paramız daha da prestijleniyor, Obama’ya
Putin’e gururla gösterebileceğimiz bir fiyakaya kavuşuyor. Ancak nasıl ki
bulutları delen gökdelenler, kudreti değil, ezdikleri yoksulları ve temellerine
gömülmüş 100 yıllık kemikleri anlatıyorsa; yeni paramız da, kaderin en içten
cilvesi sonucunda, kimse konuşmasın diye dört döndüğümüz günahları anlatıyor. Türk
Lirası’nın Ermenistan Tramı'nın ters simetriği olması kadar normal bir şey
olabilir mi? Tersyüz edilen binaların, tarlaların, fabrikaların üzerine inşa
edilen bir ülke ve ekonomisi, bundan daha iyi anlatılabilir mi? Toplumsal
bilinçaltı ve suçluluk duygusu kendini daha iyi açık edebilir mi?
“Hepimiz
Ermeniyiz” diyenlere “Hepiniz Piçsiniz” dediler, biz de kabul ettik, doğruydu,
cinayetlerle ve tecavüzlerle yazılan bir tarihin ezilenleri ve bu ezilenlerle
dayanışanlar için soylarının ‘kırık’ olması gayet makuldü. Peki ya ekonominizin
soyu nereden geliyor, bunu düşündünüz mü? Paralarınızın üstüne bakın şimdi, ne
kadar da benziyor...
*İttihat ve
Terakki Hükümeti’nden Karesi (Balıkesir) Vilayeti’ne gönderilen telgraftan, 17
Ağustos 1915.
Kaynakça notu: Soykırım
ve ekonomisi üzerine bkz. Uğur Ümit Güngör, Confiscation
and Destruction: The Young Turk Seizure of Armenian Property (London:
Continuum, 2011).
4 yorum:
K. Mehmet Kentel
Oyungezeri Sırf yazılarından dolayı alıyordum desem yeridir Yav Abi Yazsana Bir daha...
teşekkür ederim:) fareleroyunda.com'u takip edebilirsin, oyunlar üzerine yazıyorum orada diğer arkadaşlarla beraber, oyungezer'den çok daha özgür, çok daha rahat biçimde.
eline saglik mehmedim. guzel yerden yakalamissiniz. ters koseye yatirmissiniz.
teşekkür ederim denizim :)
Yorum Gönder